17 Ocak 2025 Cuma

"Antik Köylerde Yaşam: Lydia Kırsalında Toplum ve Din..."

"Antik Köylerde Yaşam - Roma Anadolu'sunda Kırsal Toplum..."


İZMİR...


Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin (APİKAM) "Kent Söyleşileri" kapsamında gerçekleşen "Antik Köylerde Yaşam, Lydia Kırsalında Toplum ve Din" temalı toplantısına katıldım.

♦️ Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 'Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri bölümü, Yunan Dili ve Edebiyatı anabilim dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Pınar Özlem Aytaçlar'ın kapsamlı sunumu hem çok bilgilendirici, hem de çağlar öncesi insanlık hallerine yönelik çok çarpıcı, kanıtlı örneklerle yüklüydü.


Pınar hoca sunumuna; "Roma Anadolu'su nüfusunun ancak yüzde 5'inin kentlerde yaşadığı ve bu hayatın bilindiği, geriye kalan yüzde 95'e varan köylü nüfusun yaşamına ilişkin ise; yeterli bilgi bulunmadığına vurgu yaparak, Thonemann'ın çalışmasının önemine vurgu yaparak başladı.

♦️ Peter Thonemann tarafından araştırılıp, yazılan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Kent Kitaplığı tarafından yayımlanan, "Antik Köylerde Yaşam - Roma Anadolu’sunda Kırsal Toplum" kitabının çevirmeni de olan Doç. Dr. Pınar Özlem Aytaçlar’ın söyleşisinde, Manisa’nın Sardis Antik kenti ile Kula ilçesi arasında yer alan kırsal bölgede ortaya çıkarılan arkeolojik bulgular ve bu bulgulara dayanılarak yapılan bilimsel araştırmalar ışığında, yaklaşık iki bin yıl önce bölgedeki köylerde toplumsal yaşam ele alındı. 👍

♦️ Toplantıda bir izleyicinin sorusunda, 2 bin yılı aşkın zaman dilimi öncesi antik dönem köy yaşamını sürdüren insanların "tanrılarına günahlarını anlattıkları, kabartma yazıya dökülmüş stellerde aktarılanların günümüz Türkiyesi'ndeki sabah kuşağı tv magazin programlarının atası" nitelemesi salonda hoşluk yaratan bir onaya dönüştü. 😆🌿

+ +
Sardis antik kentinden...




📚 KİTAPTAN... 📚
📍 "Manisa ilinin (Salihli) Sardis antik kentini de içine alan ovalık alanı geçip doğuya ilerlediğimizde Antikçağ'da Katakekaumene olarak adlandırılan "yanık ülke"ye ulaşırız.

Burada Sardis'le boy ölçüşebilecek büyük şehirler yoktur. En büyük kentlerinin bile "kasaba irisi" olarak tanımlanabileceği bölgede çok sayıda köy yerleşimi vardır.

Bu ücra dağ köylerinde yaşayan yaşamını çiftçilik, çobanlık ya da dokumacılık yaparak geçiren insanlar üzerinde bütün akrabalarının adlarının uzun uzun sıralandığı mezar taşlarıyla gömülür.


Büyük hanelerde birbirine sıkı sıkıya bağlı aileler içinde yaşayan bu köylüler, İS birinci yüzyılda birdenbire bize günahlarını anlatmaya başlar.
Tanrılarına adadıkları kabartmalı stellerin üzerindeki hikâyeleriyle birden karşı karşıya kalıveririz.

İki bin yıl öncesinin Manisalı köylüleri bizimle doğrudan konuşmakta üstelik bize en mahrem aile sırlarını anlatmaktadır. Bu Antikçağ'da başka hiçbir yerde ve zamanda karşılaşmadığımız hayret ve heyecan verici bir durum.
Stel


Tam da bu yüzden bu yazıtlar on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak epigraf ve tarihçilerin "iştahını kabartarak" çok sayıda çalışmaya konu olmuştur.

Sayısı neredeyse iki yüze yaklaşan bu adaklarda insanların hem birbirleriyle hem tanrılarıyla ilişkilerine dair onlarca öykü gizlidir..."

Peçeli kadın steli, Lidya

* *
(*) Stel veya stela, dikilmiş, yüksekliği eninden uzun yekpare bir taştan oluşan bir yapıttır. Sözcük Yunanca stele yani "(dikili) duran blok"tan gelir. Ahşap olanlarına da rastlanmıştır. Stelin farklı şekillerde kullanılan farklı tipleri vardır. Örneğin özellikle Antik Yunan'da rastlanan mezar taşı mahiyetinde steller vardır. Bunlara mezar steli de denir.

[Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM), 16 Ocak 2025]




***

Yalçın Ergündoğan
X: @Y_Ergundogan    Threads:  @Yergundogan
Mastodon:  @Yergundogan    

________________________________________________________
















Hiç yorum yok: